Kamu Ekonomisinde Gelişmeler
Kamu kesiminin büyüklüğünü dar anlamda kamu bütçesi içinde görebiliriz. Geniş anlamda kamu kesimi ise yerel yönetimleri (mahalli idarileri), kamu iktisadi kuruluşlarını, fonları, sosyal güvenlik kuruluşları ve döner sermayeli kuruluşları da kapsamaktadır.
Tam Kamusal Mal: Bireylerden herhangi birisinin tüketimi nedeniyle, diğerlerinin aynı malı tüketme olanağında herhangi bir azalışın olmadığı, birlikte ve eşit biçimde tüketilen mal ve hizmetlerdir.
Yarı Kamusal Mal: Tüketimleri sonucu topluma yoğun dışsal faydalar sağlarken, kişilere de ayrıca özel fayda sağlayan mal ve hizmetlerdir.
Kamu Açığı: Toplam kamu harcamalarının toplam kamu gelirlerini aşan kısmı.
Türkiye de Kamu Harcamaları
Kriz yılı olan 2001’de ise kamu harcamaları ile gelirleri arasındaki fark maksimum (en yüksek) seviyeye ulaşmıştır. 2001 krizi sonrasında uygulanan istikrar programı (Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı) sonrasında bu oranlarda büyük düşüş sağlanmıştır.
Kamu Harcamalarının Sınıflandırılması ve Türkiye’deki Durumu
İdari sınıflandırmada 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na göre genel bütçe, özel bütçe ve düzenleyici denetleyici kurum bütçelerinden oluşan bir sınıflama mevcuttur. İdari (kurumsal) sınıflama ekonomik analizlere uygun bir sınıflama değildir. Bu sınıflama harcamayı yapan yönetim birimlerini esas almaktadır.
Kurumların yaptıkları fonksiyonlara göre düzenlenmiş fonksiyonel (işlevsel) sınıflama ise ekonomik kaynakların kullanımını belirlemek açısından daha belirleyici olmaktadır. Harcamalarla ulaşılmak istenen hedefler birleştirilmektedir. İşlevsel sınıflandırmada savunma, sağlık, eğitim gibi hizmetler, o hizmetleri hangi kuruluşların yaptığı dikkate alınmaksızın harcamaların hangi amaçları gerçekleştirdiğine bakılır.
Kamu harcamalarının ekonomik sınıflandırılması, devlet hizmetlerinin ekonomik faaliyet düzeyi üzerindeki etkilerini ölçmeye yardımcı olur.
Cari harcamalar: Kısa dönemde doğrudan üretimi artırıcı etkisi olmayan ve faydası bir dönemle sınırlı olan harcamalardır.
Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu (5018 sayılı Kanun) ile performans esaslı bütçelemeye geçilmiş ve bütçedeki sınıflandırma sistemi de yeniden yapılandırılmıştır.
Cari transferler bütçenin en büyük harcama kalemi olmuştur.
Türkiye de Kamu Gelirleri
Kamu bütçesinde harcamaların finansmanında kullanılan kamu gelirlerinin en önemlisi vergi gelirleridir. Geniş anlamda kamu gelirleri ise devlet, il özel idareleri, belediyeler ve sosyal güvenlik kuruluşlarının gelirlerin den oluşur. Vergi dışı gelirleri içinde teşebbüs ve mülkiyet gelirleri, faiz, pay, ceza gelirleri, sermaye gelirleri yer almaktadır.
Gelir vergileri dolaysız vergilerin en önemli bölümünü oluşturmaktadır. Bu açıdan bakıldığında Türk Vergi Sisteminde dolaysız vergileri payı düşerken, dolaylı vergilerin payı artmıştır. Bu, bizi gelir dağılımı tartışmalarına götürecektir.
Devletin dolaylı vergilere yönelmesinin en önemli sebepleri bu vergilere karşı tepkinin düşük olması, vergi maliyetinin düşük olmasından kaynaklanmaktadır.
Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi (KDV) ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) vergi sisteminin dört temel ayağım oluşturmaktadır.
Kişisel gelir vergisi artan oranlı tarifeye tabi iken, harcamalar üzerinden alınan vergiler sabit oranlı tarifeye göre alınmaktadır.
Bireysel Vergi Yükü: Bireyin ödediği vergilerin bireyin gelirine oranıdır. (Bireyin ödediği tüm vergiler/Bireyin geliri)
Net Vergi Yükü: (Ödenen tüm vergiler-Kamu hizmetlerinden sağlanan yarar)/Gelir
Toplam Vergi Yükü: Ödenen vergilerin toplum gelirine (milli gelire) oranıdır (ödenen vergiler/milli gelir).
Önemli; Türkiye’de kamu borçlanmasından sorumlu olan birim Hazine Müsteşarlığadır.
Türkiye Bütcesi’nin Gelişimi
Türkiye’de kamu mali yönetimine ilişkin ilk düzenleme 1927 yılında çıkarılan 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu‘dur.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun getirdiği yenilikleri;
- Bütçenin kapsamı genişletilmiştir
- Çok yıllı bütçelemeye geçilmiştir.
- Harcamalar konusunda esneklik sağlanmıştır.
- Harcama öncesi vize ve tesciller kaldırılmıştır.
- Mali saydamlık
- Hesap verme sorumluluğu
- Stratejik planlama ve performans esaslı bütçelemeyi esas alan bu mali yapı kalkınma planları ve bütçeler arasında sıkı bir bağ kurmuştur.