Perşembe, Aralık 26, 2024
Ana SayfaAçık Öğretim Ders NotlarıAvrupa Birliği ve Türkiye İlişkileri Ders Notları

Avrupa Birliği ve Türkiye İlişkileri Ders Notları

Avrupa birliği ve türkiye ilişkileri ders notları na başlamadan önce bir kaç bilgilendirme yapıyım avrupa birliği ve türkiye ilişkileri ders kitabında benim çıkartacağım notlar arasında şurayı baştan sona okuyun dediysem kesinlikle okuyun kitaptan milyon tane soru çıkabilecek tarzda bilgiler var yapılan anlaşmaların tarihlerini ezberlemeye çalışın en az 3 soru geliyor bu şekilde fazla uzatmadan notlara geçelim ;

Türkiye – Avrupa Birliği (Ortaklık) İlişkileri Ünite 1

Türkiye, tarihte en büyük barış projesi olarak nite­lendirilen Avrupa bütünleşmesi hareketine de ilgisiz kalmaya­rak, 31 Temmuz 1959’de bu ha­reketin en önemli örgütlenme­si olan Avrupa Ekonomik Topluluğuna (AET, bugünkü adıyla Avrupa Birliği’ne) baş­vurmuştur.
Bu başvurunun altında birçok neden yatmaktadır. Bunlar genel olarak şöyle sı­ralanabilir:

  • Batılılaşma ve çağdaşlaşma çabalarını sürdürme,
  • Soğuk Savaş döneminde siyasi ve ekonomik izolasyondan ve Sovyetler Birliği’nin baskısından kurtulma,
  • Batı Bloğundaki yerini ekonomik entegrasyonla destekleme,
  • ABD karşısında denge arayışı,
  • Avrupa Ekonomik Topluluğunun yardımlarından yararlanma ve Avrupa Ekonomik Topluluğu üye devletlerindeki mevcut pazar payını koruma,
  • Avrupa’da Yunanistan’ın aleyhteki girişimlerine engel olma.

Ortaklığın Kurulması

Avrupa Ekonomik Topluluğunu Kuran Antlaşmanın 238. madde­si temelinde tam üyelik koşulları gerçekleşinceye kadar geçerli olacak bir ortak­lık ilişkisinin kurulması önerilmiştir. Anlaşma, 12 Eylül 1963’te Ankara’da imzalanmış ve tarafların iç hukuklarında onaylanması ve GATT izninin alınması süreçlerinin ardından 1 Aralık 1964’te yü­rürlüğe girmiştir. Böylece Türkiye, Yunanistan’ın arkasından Topluluk ile ortaklık kuran ikinci ülke olmuştur.

1963 Ankara Anlaşması

Ankara Anlaşması, giriş bölümü dışında 33 madde içeren ana metin, bir geçici pro­tokol, bir mali protokol, son senet ve iş gücü konusunda taraflar arasında teati edi­len mektuplardan oluşmaktadır. Ayrıca Anlaşma’nın ana metnine bir niyet bildirisi, iki yorum bildirisi ve Federal Alman Hükûme- ti’ne ait iki bildiri eklenmiştir.
Anlaşmanın ana metninde; ortaklık iliş­kisinin amacı, gümrük birliği, tarım, malla­rın kişilerin, sermayenin ve hizmetlerin ser­best dolaşımı, ulaştırma, rekabet, mevzuat ile ekonomik ve ticari politikaların uyum­laştırılması, ortaklık kurumları, Türkiye’nin tam üyelik imkânları, ortaklık ilişkisinde çı­kabilecek uyuşmazlıkların çözümü gibi ko­nulara ilişkin hükümler öngörülmüştür

Anlaşmanın Amacı

Ankara Anlaşması’nm temel ve nihai amacı Türkiye’nin Topluluğa (Birli­ğe) tam üyeliğidir.Anlaşma, “tam üyeliğe götüren ortaklık anlaşması” ola­rak nitelendirilmektedir.

Anlaşmanın Dönemleri

  1. Hazırlık Dönemi
  2. Geçiş Dönemi
  3. Son Dönem

Anlaşmanın İçeriği ; Anlaşma, “karma sözleşme” olarak Topluluk üye devletlerinin katılımı altında ak­dedilmişin Ancak, ortaklık ilişkisinde Türkiye’nin asıl muhatabı Topluluk üyesi devletler değil Topluluğun (Birliğin) kendisidir. Çünkü Anlaşma’mn 1. maddesi ge­reğince ortaklık Türkiye ile Topluluk arasında kurulmuştur.Anlaşma, içerik olarak AET-Yunanistan Ortaklık Anlaşması örnek alınarak hazırlanmıştır.

Karma Sözleşme: iki taraflı (bilateratj ve çok taraflı (multilateral) anlaşmaların özelliklerini taşıyan anlaşmalara denir.

AET-Yunanistan Ortaklık Anlaşması: 9 Temmuz 1961’de AET ile Yunanistan arasında imzalanan ortaklık anlaşmasıdır. Anlaşma, Yunanistan’ın 1981 yılında Avrupa Topluluklarına katılmasıyla sona ermiştir.
Sözleşmeye Sadakat Yükümlüğü: Devletlerin imzaladıkları uluslararası anlaşmaya uymak zorunda olduklarını ifade eden ve söze bağlılık (ahde vefa, pacta sund servenda) ilkesinden çıkan bir yükümlüktür.
Ayrımcılık Yasağı: Aynı durumdaki bireylere farklı, farklı durumdaki bireylere aynı muamele yapma yasağıdır.
Ortaklık Konseyi: Ortaklığın karar organıdır.
Bununla birlikte âkit tarafların ortaklık rejimin uygulamasında iki temel yükümlülükleri söz konusudur. Birincisi, 7. maddede belirtilen “sözleşme­ye sadakat” yükümlüğü, diğeri ise 9. maddede öngörülen “ayrımcılık yasağı”dır.

Hazırlık Dönemi ( 1964-1973 )

Topluluk üye devletleri, ortaklığın hazırlık döneminde Türkiye’den ülkelerine ya­pılacak tütün, üzüm, kuru incir, fındık, turunçgiller, şarap, dokuma ve su ürünleri ithalatı için belli kotalarda gümrük indirimi uygulamışlardır. Bunun yanında, Mali Protokol uyarınca Türkiye’ye hazırlık dönemi (1964-1969) için 175 milyon ECU tu­tarında Topluluk kredisi verilmiştir. Bu Protokol ile sağlanan kredilerin tümü kul­lanılmıştır.
Görüşmeler, 23 Kasım 1970’de Katma Proto­kolün imzalanmasıyla noktalanmıştır. Hazırlık dönemi, Katma Protokolün yürürlü­ğe girmesine kadar devam etmiştir.

Katma Protokol ve Geçiş Dönemi ( 1973-1996 )

Katma Protokol, 23 Kasım 1970’de Brüksel’de imzalanmış. Katma Protokol, ortaklığın geçiş döneminin uygulanmasına ilişkin koşulları, usulleri, sıra ve süreleri belirlemekte; sanayi ürünlerinde gümrük birliği, tarım için tavizli rejim, işgücünün serbest dolaşımı, yabancı sermaye, yerleşme serbestîsi, re­kabet ve devlet yardımları, ihracatın desteklenmesi ve mali yardımlar gibi temel konularda hükümler içermektedir.
Katma Protokolün geçiş dönemine ilişkin temel ilkeleri şunlardır:

  • Taraflar arasındaki ilişkilerin karşılıklı ve dengeli olma esasına dayanması,
  • Taraflar arasında bir gümrük birliğinin aşamalı şekilde kurulması,
  • Tarafların ekonomi politikalarının yakınlaştırılması ve ortak faaliyetlerin ge­liştirilmesi.

Ortak Gümrük Tarifesi: Aralarında gümrük birliği kuran ülkelerin birlik dışındaki ülkelere uyguladıkları ortak vergi tarifesidir.
Doğrudan Etki: Bireylerin, ek uygulama işlemlerinin yapılmasına ihtiyaç göstermeyen, yeterince açık ve koşulsuz olan hukuk kurallarını mahkemelerde veya idari kurumlarda diğer bir gerçek veya tüzel kişiye ya da devlete karşı ileri sürebilme hakkını ifade eden kavramdır.
Katma Protokolde, Topluluk ile Türkiye arasında Gümrük Birliğini aşan bir eko­nomik bütünleşme öngörülmüştür ve doğrudan etkiye sahip değildir.

Mali Protokoller

Bu protokollerden ilki olan İkinci Mali Protokol, 23 Kasım 1970 tari­hinde Katma Protokol ile birlikte imzalanmış ve 1 Ocak 1973’te yürürlüğe girmiş­tir. Söz konusu Protokol, 1971-1977 dönemini kapsamıştır.
Avrupa Yatırım Bankası: Topluğun (Birliğin) finans kurumudur.
Tamamlayıcı Pro­tokole konulan bir hükümle, Türkiye’ye 47 milyon ECU tutarında bir ek kredinin verilmesi kabul edilmiştir.

Geçiş Döneminin Uygulanması

Komisyon, Türkiye’nin tam üyelik başvurusuna ilişkin olarak 18 Aralık 1989’da açıklamış olduğu görüşünde (Avis), öncelikli olarak kendi iç bütünleşmesini tamamlamadan Toplulukların yeni bir üyeyi daha kabul edemeyeceği; Türkiye’nin, Topluluklara katılmaya ehil olmakla birlikte, ekonomik, sosyal ve siyasal alanda gelişmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Son Dönem ( 1996 – Sonuza Kadar 🙂 )

6 Mart 1995’de Brüksel’de gerçekleştirilen 36. dönem Ortaklık Konseyi toplantısın­da, ortaklığın (Gümrük Birliğinin) son döneminin 1 Ocak 1996 tarihinden geçerli olmak üzere uygulamaya konulması kararlaştırılmış ve “Gümrük Birliğinin Son Döneminin Uygulamaya Konmasına” İlişkin 1/95 sayılı Karar kabul edilmiştir. Bu Karar’ın 1 Ocak 1996’da yürürlüğe girmesiyle birlikte ortaklığın (gümrük birliğine) geçiş dönemi sona ermiş ve son dönemi başlamıştır.
Toplantıda, Gümrük Birliğinin son dönemini uygulamaya koyan 1/95 sayılı Or­taklık Konseyi Kararının (OKK) dışında şu düzenlemeler kabul edilmiştir:

  • Taraflar arasındaki ilişkilerin Ankara Anlaşması’nm öngörmediği alanlarda da güçlendirilmesini amaçlayan bir Tavsiye Kararı (Ortaklık ilişkilerinin ge­liştirilmesine ilişkin İlke Kararı),
  • Türkiye’nin üçüncü ülkelere karşı 1 Ocak 2001’e kadar ortak gümrük tarife­sinin üzerinde vergi uygulayacağı hassas ürünleri belirleyen 2/95 sayılı Karar,
  • Türk ekonomisinin Gümrük Birliğine bağlı olarak geçireceği değişiklikler esnasında ihtiyaç duyacağı mali yardım ve iş birliğinin çerçevesini belirleyen Topluluk Deklarasyonu.

1/95 Sayılı OKK

Karar, Gümrük Birliğinin tamamlanması ve işleyişine ilişkin olarak başlıca şu konularda hükümler içermektedir:

  • Malların serbest dolaşımı (taraflar arasında gümrük vergisi ve miktar kısıtla­malarının kaldırılması ve Topluluğun ortak gümrük tarifesine uyum),
  • Topluluğun teknik mevzuatına uyum,
  • Topluluğun ortak ticaret politikasına uyum,
  • Topluluğun tercihli gümrük rejimlerinin üstlenilmesi,
  • Topluluğun ortak tarım politikasına uyum ve tarım ürünleri ticaretinde uy­gulanacak tercihli rejim,
  • Topluluk Gümrük Koduna uyum ve karşılıklı idari iş birliği,
  • Mevzuat yakınlaştırılması (fikrî, sınai ve ticari mülkiyetin korunması; Güm­rük Birliğinin rekabet kuralları; ticari korunma araçları; kamu alımlari; vergi­lendirme),
  • Kurumsal hükümler (Gümrük Birliği Ortak Komitesi; danışma ve karar usul­leri; uyuşmazlıkların çözümü; korunma tedbirleri).

Damping: İhracatçı firmanın malını dış piyasada iç piyasada sattığından daha düşük fiyatla satmasıdır.
Sübvansiyon (Destekleme); Devletin kişi ya da kurumlara mal, para veya hizmet biçiminde yaptığı karşılıksız yardımları ifade eder.
Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi: Gelişmiş ülkelerin az gelişmiş ülkelerden ithal ettikleri sanayi mamullerine belli sınırlar içinde gümrük tarifesi uygulamalarını ya da düşük oranlı tarifeler uygulamalarını öngören sistemdir.
Önkarar: Üye devletlerin ulusal mahkemelerinin, Birlik hukukunu ilgilendiren bir davayı  sonuçlandırabilmeleri için Adalet Divanından talep ettikleri tespit niteliğindeki karardır.
Adalet Divanı, ortaklığın kişilerin ve hizmetlerin serbest dolaşımıyla ilgili kural­larının yorumuna ilişkin olarak ön karar yoluyla 70’e yakın karar vermiştir.
Gümrük Birliği genel olarak sorunsuz bir şekilde işlemektedir. Ancak burada Türk girişimcilerin bazı engellerle karşılaştığı söylenebilir. Başlıca engeller şunlardır:

  • Avrupa Birliği’nin mali, teknik ve güvenlik standartlarından kaynaklanan engeller,
  • Türk menşeli malların Avrupa Birliği’nin iç pazarına taşınmasına getirilen engeller (kotalar, araç sürücülerine giriş vizesi verilmemesi gibi)
  • Küçük ve orta ölçekli işletme sahiplerine veya görevlilerine fuar, ihale, iş görüşmesi, yer kiralama vs. amaçlı olarak Avrupa’ya gidişlerine getirilen vi­ze engelleri (ticari ve özel hayat sırlarının ifşaı, vizenin zamanında verilme­mesi gibi).

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyeliği Ankara Anlaşması’mn 28. maddesinde hükme bağlanmıştır.

Türkiye nin Avrupa Birliği’ne Tam Üyelik Süreci

Ankara Anlaşması’nda öngörülen aşa­malı bütünleşme sürecinin tamamlanmasını beklemeden 14 Nisan 1987’de tam üyelik başvurusu yapmıştır.
Gümrük Birliğinin kurulması sürecinin 1996 yılında tamamlanmasıyla Türki­ye’nin AB’ye tam üyelik sürecinin hızlanacağı yönünde beklentiler oluşmuş ve bazı tezler ileri sürülmüştür. Ancak bu beklenti ve tezlerin çok da doğru olma­dığı 16 Temmuz 1997’de yayımlanan “Gündem 2000” Raporu’ndan anlaşılmış­tır.
Bu dönemde Avrupa Birliği’nde Türkiye’ye yönelik bir tutum değişikliğinin başladığı görülmektedir. Bu tutum değişikliğinin altında başlıca şu nedenlerin bu­lunduğu söylenebilir:

  • 1999 yılında Kosova’ya gerçekleştirilen uluslararası müdahale ve Kafkaslardaki enerji kaynaklarının güvenliği çerçevesinde Türkiye’nin stratejik konumu
  • Türkiye’nin askerî bir güç olarak vazgeçilemezliği
  • ABD’nin girişimleri (daha sonra bu girişimler ters tepmiş ve Türkiye için ABD’nin “Truva Atı” değerlendirilmeleri yapılmıştır)
  • Bazı üye devletlerde iktidar değişiklikleri (sosyal demokrat partilerin iktida­ra gelmeleri)
  • Yunanistan’da dönemin Simitis Hükûmeti’nin Türkiye’ye karşı ılımlı bir tu­tum izlemesi.

****Önemli****
Kopenhag Kriterleri: Haziran 1993 tarihli Kopenhag Zirvesi’nde kararlaştırılan ve aday ülkelerin Birliğe üye olabilmek için yerine getirmeleri gereken kriterlerdir. Bu kriterler şunlardır: Demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ile azınlık haklarını gözetecek ve koruyacak kurumların varlığı ve istikrarlı işleyişi; pazar ekonomisinin varlığı ve Birlik içi rekabet baskısına ve pazar güçlerine dayanabilme yeteneği; siyasi, ekonomik ve parasal birlik hedefleri de dahil olmak üzere, üyelik yükümlülüklerini yerine getirebilme gücü.
Katılım Ortaklığı Belgesi: Avrupa Birliği’ne aday ülkeler için, AB Komisyonu tarafından hazırlanan ve AB Konseyi tarafından kabul edilen, her bir aday ülkenin AB’ye katılım yönünde gelişme kaydetmesi öngörülen öncelikli alanların değerlendirildiği belgedir. Katılım Ortaklığı Belgesi, aday ülkenin Kopenhag kriterleri’ne uyum sağlama doğrultusundaki yükümlülükleri kapsamında kısa ve orta vadeli önceliklere ilişkin bir takvim içerir.
Ulusal Program: Avrupa Birliği’ne aday ülkeler tarafından hazırlanarak Birliğe sunulan ve Katılım Ortaklığı Belgesi’nde yer alan önceliklerin ne şekilde yerine getirileceğine ilişkin belgedir.
Komisyonun 13 Ekim 1999’da Tür­kiye’nin “aday ülke” olmasını tavsiye etmesi üzerine Türkiye, 10 – 11 Aralık 1999’da Helsinki’de yapılan Avrupa Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde Av­rupa Birliği’ne “aday ülke” olarak kabul edilmiş, kendisinin diğer aday ülkelerle eşit konumda olacağı açık ve kesin bir dille belirtilmiştir.
Bu olumlu gelişmeler karşısında Aralık 2002’de Kopenhag’da yapılan Zirve’de, müzakerelere başlanması bakımından şartlı bir takvim öngörülmüş ve Türkiye’nin Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirmek için son eksikliklerini Aralık 2004’e kadar gidermesi hâlinde 2005 yılından itibaren kendisiyle katılım müzakerelere ge­ciktirilmeden başlanacağı ifade edilmiştir. Türkiye ile üyelik müzakerelerinin – Zirve sonuç metninin 23. maddesinde öngörülen çerçeve dâhilinde – 3 Ekim 2005 tarihinde başlatılması kararlaştırılmıştır.

Çok Önemli Notlar

Türkiye, 31 Temmuz 1959’de ortaklık başvurusunu Avrupa Ekonomik Topluluğuna yapmıştır.
Avrupa Ekonomik Topluluğu ilk akdi ortaklık ilişkisini Yunanistan ile yapmıştır.
Türkiye – AET ortaklık anlaşmasının nihai amacı ; Türkiye nin Topluluğa entegrasyonunu sağlamak dır.
Türkiye AET ortaklık anlaşması Yunanistan Ortaklık anlaşmasın dan örnek alınmıştır.
Tercihli ticaret rejimi temel tarım ürünlerinde uygulanmaktadır.

RELATED ARTICLES

29 YORUMLAR

  1. Sağolasın eline sağlık kaç sefedir buradan bakıyorum. Ama sizden ricam bir uluslararası ilikiler kuramları hakkında ders notu paylaşssanız çok iyi olacak tek bir ders notu yok.

  2. Aşağıdaki ifade yanlıştır “Doğrudan etkiye sahip DEĞİLDİR” şeklinde düzeltiniz lütfen
    Katma Protokolde, Topluluk ile Türkiye arasında Gümrük Birliğini aşan bir eko¬nomik bütünleşme öngörülmüştür ve doğrudan etkiye sahiptir.

  3. Sercan bey emeğinize,elinize sağlık, rabbim yar var yardımcınız olsun o kadar çok işime yaradı ki verdiğiniz notlar, kitap okuyasım yoktu sayenizde severek çalıştım ve gayet başırılı oldum. Lakin bir sorum olucak; toplamda ünite bu ders. 6. sayfanıza kadar yazdırdım, 7.ve 8. sayfaları anlayamadım.
    Sayfayı yazdıramayan arkadaşlar gayet rahat yazdırılıyor ctrl-p yapın tüm notları tarayın yazdır diyince yazdırıyor bilginize…

  4. Hocam ellerine sağlık sen nasıl bir özet çıkardın resmen yaz okulu sınav soruları bu 10 sayfanın içinden geldi çok teşekkür ederim. Dediğin gibi sadece 1 kez okudum ve büyük ihtimalle geçtim tekrar tekrar teşekkür ediyorum.

  5. Avrupa Birliği ve Türkiye İlişkileri,Türkiye Ekonomisi,Uluslararası Örgütler derslerinin ders notlarını rica edebilir miyim teşekkür ler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Most Popular

Recent Comments