Avrupa Birliğinde Kişilerin Serbest Dolaşımı ve Türk Vatandaşlarına Getirilen Kısıtlamalar
Avrupa Ekonomik Topluluğunu oluşturan Roma Anlaşması’mn 3/C maddesi, ortak bir pazar kurulmasını kolaylaştırmak amacıyla “üye ülkeler arasında malların, işçilerin, (kişilerin) hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımının önündeki engellerin kaldırılmasını” hükme bağlamıştır.
Serbest dolaşım, AB hukukuna göre dört temel haktan oluşmaktadır. Bunlar; açık işlere başvuru hakkı, iş bulabilmek için Topluluk içinde seyahat hakkı, işin yapıldığı ülkede oturma (ikamet) hakkı ile işin sona ermesinden sonra veya emeklilik durumunda o ülkede oturma hakkıdır.AB ülkelerinde ikamet ve çalışma hakki; malların, sermayenin, hizmetlerin ve kişilerin serbest dolaşımının mevcut olduğu Avrupa Tek Pazarı’nın temel unsurudur. Çalışma hakkı (istihdam) diğer üye ülkelerde; iş arama, bu amaçla ikamet ve kalma, aile üyeleriyle bir araya gelme haklarını içermektedir.
Serbest dolaşım hakkı üç temel unsuru içermektedir:
- İstihdam İmkânı: AB vatandaşının herhangi bir başka üye devlette iş arama ve istihdam edilme hakkı vardır.
- İkamet Hakkı: İşçilerin ev sahibi ülkede ikamet ve ailesinin bu ülkeye getirme hakkı vardır.
- Eşit Muamele: Vatandaşlığa dayalı ayrımcılık yasaklanmıştır.
Divan işçiyi, bulunduğu üye devlette asgari ücret için belirlenmiş minimum se-viyenin altında olsa bile bir başkasının yönetimi altında gerçek bir işi yüklenmiş olan ve bunun için kendisine bir ödeme yapılan kişi olarak tanımlamıştır.
Avrupa Vatandaşlığı ve Serbest Dolaşım
AB vatandaşlığı, 1992 yılında Maastricht Anlaşması ile kabul edilmiş, Amsterdam Anlaşması (1997) ile vatandaşlığın kapsamı genişletilmiştir.
AB vatandaşlığı üye ülke vatandaşlarına;
- Serbest dolaşım ve ikamet hakkı,
- Yerel seçimlerde olduğu gibi Avrupa Parlamentosuna seçilme ve oy kullanma hakkı,
- Kendi ülkesinin temsil edilmediği üçüncü ülkelerde bulunan diğer AB üyesi ülkenin temsilciliğinden yararlanma hakkı,
- Avrupa Komisyonuna şikâyet hakkı, Avrupa Parlamentosu ve Ombuds- man’a dilekçe hakkını sağlar.
Altı aydır bir AB ülkesinde oturan diğer üye ülkelerin vatandaşları, karşılılık il¬kesi saklı kalmak ve kendi ülkesinde belediye seçimlerinde oy vermemiş olmak şartıyla, bir AB ülkesinde belediye seçimlerinde oy kullanabilirler.
Türk Vatandaşlarının Avrupa Birliğinde Serbest Dolaşımı
Türkiye ile AB arasında kişilerin serbest dolaşımının sağlanması Ankara Anlaşması ile öngörülmüştür. Türkiye AB ilişkilerinde işçilerin serbest dolaşımı, Meryem Demirel Kararı’nda da belirtildiği gibi malların serbest dolaşımı gibi değerlendirilmemekte, ikincil bir konumda bulunmaktadır.
Türk Vatandaşlarıyla İlgili Önemli Mahkeme Kararları
( Kesin Soru Geliyor )
Meryem Demirel Kararı
AB Adalet Divanının Türk işçilerinin serbest dolaşımı ile ilgili olarak aldığı ilk ka¬rar, Meryem Demirel Kararı’dır.
Türk vatandaşı Meryem Demirel, 1984 yılında Almanya’daki eşinin yanma vize alarak gitmiş, vizesinin bitiminde hamileliğini öne sürerek Almanya’da kalmak istemiştir. Alman yetkililer, Demirel’in hamileliğin sonuçlanması ile sınır dışı edilmesini kararlaştırmışlardır. Bunun üzerine Demirel, Stuttgart İdare Mahkemesi’ne başvurarak kararın iptalini istemiştir. Gerekçe olarak da 1 Aralık 1986’dan itibaren Türkiye ile Topluluk arasında hukuken serbest dolaşımın başladığını öne sürmüştür. Davaya bakan İdare Mahkemesi, Roma Anlaşması’nın 177’nci maddesi çerçevesinde Divan’dan istişari olarak görüş talep etmiştir.
Salih Sevince Kararı
Adalet Divanı, Hollanda’da yaşayan bir Türk işçisinin ikamet izninin bu ülke makamlarınca iptal edilmesi üzerine, konu ile ilgili ikinci önemli kararını almıştır. Salih Zeki Sevince isimli Türk işçisi, Hollanda’da çalışan bir Türk’le evlendikten 9 ay sonra boşanmıştır. Evliliği süresince Hollanda’da çalışan Salih’e Yabancılar Dairesi 11 Eylül 1980’de, 22 Şubat 1979’dan 24 Ocak 1980’e kadar geçerli olmak üzere verilen oturma iznini uzatmayacağını bildirmiştir.
Bunun üzerine Sevince, 1979 Ağustos ayında ikamet iznini aldığı Hollanda makamlarına 1980 Eylül ayında yeniden başvurmuştur. Fakat bu istek, iznin verilmesi için gereken aile düzeni ortadan kalktığı için reddedilmiştir.
Kazım Kuş Kararı
Türk işçilerinin AB üyesi ülkelerde ikamet ve çalışmaları ile ilgili üçüncü karar Kazım Kuş davasında verilmiştir. 16 Aralık 1992 tarihli, C-237/91 sayılı Karar’da, 1/80 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı’na dayanarak AT üyesi bir ülkede yasal olarak bir yıl çalışan bir Türk işçisinin aynı işveren yanında çalışma şartıyla, çalışma izniyle birlikte oturma (ikamet) iznini de uzattırma hakkına sahip olduğu doğrulanmıştır.
Semra Sürül Kararı
Türk işçilerinin sosyal güvenlik hakları ile ilgili olarak Adalet Divanı Semra Sürül hakkında 4 Mayıs 1999 tarih ve C-262/96 sayılı Karar’ın da AB ülkelerinde yaşayan Türklere uygulanan ayrımcılığa son verilmesini kararlaştırmıştır.
Ortaklık Konseyinin 3/80 sayılı Kararı ile AB’de çalışan işçilerin sosyal haklarında 1980 yılında düzenleme yapılmış olmasına rağmen, bu haklar Sürül Kararı’na kadar hayata geçirilememişti.
Sürül Kararı sonucunda AB’de ilk defa “muamele eşitliği ilkesi” gündeme gelmiştir. Bu bakımdan Karar, Türk işçileri açısından bir ilktir.
Abdülnasır Savaş Kararı
ABAD, Katma Protokol (KP)’ün 41’nci maddesiyle ilgili olarak 11 Mayıs 2000 tarih ve C-37/98 sayılı Savaş Kararı’nda, Katma Protokol’ün doğrudan uygulanamayacağını savunanlarının savlarını geçersiz kılmıştır.
Eren Atabay / Nadi Şahin Kararı
Eren Atabay/Nadi Şahin Kararı (21 Ekim 2003 tarih ve C -317/01 ve C -369/01 sayılı) ile Divan, daha önceki kararları paralelinde ve Türkiye ile imzalanmış Katma Protokol ile OKK’nin geçerliliğini dikkate alarak hakların “geriye doğru kötüleşmemesi ilkesini” (standstill) bir defa daha onaylamıştır.
Veli Tüm / Mehmet Darı Kararı
İki Türk vatandaşının (Veli Tüm ve Mehmet Darı) Birleşik Krallık’a (İngiltere) sığınmacı olarak girdikten sonra Birleşik Krallık göçmen otoritelerine iş kurmak üzere yaptıkları başvuruların ilgili mercilerce reddedilmesi sonucunda açılan davada (yerleşme hakkı) idare mahkemesi, Tüm ve Darı’nın lehine karar vermiştir. İçişleri Bakanlığının davayı temyize götürmesi üzerine konu Lordlar Kamarası’na taşınmıştır.
Münih İdare Mahkemesinin 10 Şubat 2011 Kararı
Dört Türk vatandaşı 29 Eylül 2009 tarihinde Amerika’dan Münih bağlantılı uçakla İstanbul’a uçmak istemiş ancak uçakları Amerika’dan gecikmeli kalktığı için Münih’ten İstanbul’a kalkan Lufthansa havayolları uçağına yetişememişlerdir. Türk vatandaşlarının ertesi günkü uçakla İstanbul’a uçmak için havaalanında otelde gecelemek istemeleri üzerine dört Türk vatandaşına vizeleri olmadığı gerekçesiyle havaalanından dışarı çıkış için izin verilmemiştir.
Bunun üzerine açılan dava sonucunda Münih İdari Mahkemesi 10 Şubat 2011 tarihinde turistik gezi amacıyla Almanya’ya gelen Türklerin vizeden muaf olduğunu onaylamıştır. Mahkeme, akraba ziyaretlerini bu kararın dışında tutmuştur.
Cahit Yılmaz Hakkında Karar
Cahit Yılmaz adlı Türk vatandaşı, 3 Kasım 2009 tarihinde Hollanda’nın Schiphol Havalimanı’na vizesiz giriş yapmasının engellenmesi üzerine Avrupa Birliği’ne hizmet sunumu amacıyla gelen Türk vatandaşlarından vize istenemeyeceği gerekçesiyle konuyu Hollanda Mahkemesine taşımıştır.
Böylece ülkeye vizesiz giriş yapma hakkına sahip Türk işletme sahipleri, tica¬ret odasına kaydı olan işletmelerin yöneticileri ve bu firmaların çalışanlarının hiz¬met sunmak amacıyla 3 aydan daha kısa bir süreliğine gelmeleri hâlinde ülkeye vizesiz grime imkânı ortaya çıkmıştır.
Schengen Vizesi
Avrupa Birliği’nde vize konusunda toplu bir düzenleme yapmaya yönelik Schengen Anlaşması, (Schengen I) 14 Haziran 1985 tarihinde Lüksemburg’un Schengen kasabasında Fransa, Batı Almanya ve Benelüks ülkeleri arasında imzalanmıştır. Amacı, taraf ülkeler arasında tüm kara, deniz ve hava alanlarındaki sınır denetimlerini kaldırmak, sığınma ve vize politikalarına ortak bir yaklaşım yoluyla üye devletlerin dış sınırlarındaki vize denetimlerinin koordinasyonunu sağlamaktır.
Norveç ve İzlanda, AB’ye üye olmamakla birlikte Anlaşma’ya taraftır. İsviçre, 5 Haziran 2005 tarihinde yapılan halkoylaması sonunda Schengen Anlaşması’nı %54,6’lık oranla kabul etmiş ve 31 Aralık 2008’de Alan’a girmiştir. dihtenştayn ise 19 Aralık 2011 tarihinde Anlaşma’yı kabul etmiştir.
İsveç, Finlandiya, Danimarka, İzlanda ve Norveç arasında Nordik Pasaport Birliği vardır. ilk üç ülke AB üyesi olunca, bu ülkeler ile 19 Aralık 1996 tarihinde ism Torveç ve İzlanda anlaşma imzalanmıştır. 28 Nisan 1999 tarihinde AB Konseyi İzlanda ve Norveç ile imzalanAn mnlaşmaları onaylamıştır.
Türk Vatandaşlarına Getirilen Hukuk Dışı Vize Uygulaması
Avrupa Birliği ülkelerinin Türk vatandaşlarından Ekim 1980’den itibaren vize istemesi, iş gücünün serbest dolaşımının gerçekleştirilmesine engel oluşturan yasal olmayan çok önemli bir uygulamadır. Türkiye’ye ilk vize uygulayan Topluluk ülkesi Yunanistan’dır. Bu ülke AB’ye üye olmadan önce 24 Nisan 1965 tarihinde Türk vatandaşlarına vize uygulamaya başlamıştır.Prof. Dr. Wolfgang Voegeli, Vizesiz Avrupa Raporu’nda Türk vatandaşlarına uygulanan vizenin hukuksuzluğunu ortaya koymuştur. ABAD tarafından etkileyici bir içtihat hukuku oluşturulmuş olmasına rağmen Türk vatandaşlarına serbest giriş hakkı tanınmasına için yapılacak en etkili mücadele, Avrupa Birliği’nin İşleyişine Dair Anlaşma’nın (ABİDA: TFEU) 258’nci maddesinin ihlal edilmesinden dolayı meydana gelen kayıp ve hasar tazminatı için üye ülkeye dava açmaktır.
Harika notları teşekkürler
Harika notlar büyük emek verdiğiniz belli 🙂
ellerinize emeğinize sağlık..
Allah razı olsun. emeğinize sağlık.
Adamsın adam
hocam cidden güzel çalışma tşkler
hocam allah razı olsun beni 110 sayfa okumaktan kurtardınız çok teşekkür ederim :))
Yararım dokunduysa ne mutlu bana 😀
Final ders notları. Süper olmuş. Allah razı olsun kardeşim
İnterneti bu gibi yararlı işlerde kullanmak çok faydalı.
Güzel yorumlarınız için teşekkürler.
Süper TEŞEKÜRLER
emeğine sağlık, hiç uzun uzun kitap okuyasım yoktu. teşekkür ederiz.
Sen yinede kitaba bakmasan bile çıkmış sorulara bak 😉
Sağolasın eline sağlık kaç sefedir buradan bakıyorum. Ama sizden ricam bir uluslararası ilikiler kuramları hakkında ders notu paylaşssanız çok iyi olacak tek bir ders notu yok.
Elimde kaynak olmayınca özet çıkartmak zor dostum keşke yardımci olabilsem 🙁
eline emeğine saglık gercekten yararlı olmus
Aşağıdaki ifade yanlıştır “Doğrudan etkiye sahip DEĞİLDİR” şeklinde düzeltiniz lütfen
Katma Protokolde, Topluluk ile Türkiye arasında Gümrük Birliğini aşan bir eko¬nomik bütünleşme öngörülmüştür ve doğrudan etkiye sahiptir.
Tekrardan teşekkürler araştırdıktan sonra düzeltmeyi yaptım.
kardeşim çok güzel hazırlamışsın çok faydalı oldu eline emeğine sağlık
Allah razı olsun kardeşim benim
Valla notların hakkını vermişsizniz emeğinize sağlık
Baya İşime Yaradı Teşekkür ederim ^^
Notlar için teşekkür ederim ama yazdıramıyorum telefon ve ya bilgisayardan da çalışamıyorum …
Sercan bey emeğinize,elinize sağlık, rabbim yar var yardımcınız olsun o kadar çok işime yaradı ki verdiğiniz notlar, kitap okuyasım yoktu sayenizde severek çalıştım ve gayet başırılı oldum. Lakin bir sorum olucak; toplamda ünite bu ders. 6. sayfanıza kadar yazdırdım, 7.ve 8. sayfaları anlayamadım.
Sayfayı yazdıramayan arkadaşlar gayet rahat yazdırılıyor ctrl-p yapın tüm notları tarayın yazdır diyince yazdırıyor bilginize…
Rica ederim ancak sorunuzu tam anlayamadım
Hocam ellerine sağlık sen nasıl bir özet çıkardın resmen yaz okulu sınav soruları bu 10 sayfanın içinden geldi çok teşekkür ederim. Dediğin gibi sadece 1 kez okudum ve büyük ihtimalle geçtim tekrar tekrar teşekkür ediyorum.
Avrupa Birliği ve Türkiye İlişkileri,Türkiye Ekonomisi,Uluslararası Örgütler derslerinin ders notlarını rica edebilir miyim teşekkür ler
Web sitesinde yer alan notlar harınca başka not maalesef yok elimde yıllar önce mezun oldum
Siyaset sosyoloji ders notları var mıdır